Eylül 2024 Trend Raporu

Artık Türkiye dahil birçok ülkedeki kullanıcılar Instagram hikayelerine yorum bırakabiliyor. Yakında eksiksiz olarak herkese açılacak özellik için şirket, “Yorum bırak ve arkadaşlarına sevgini göster. Artık hikayelere yorum yapabilirsiniz. Yorumlar hikayeyi görüntüleyen herkes tarafından görülebilir.” açıklamasını yapıyor. Hikayelere yorum bırakmak için paylaşımların sol alt köşesine konumlandırılan butona basılması gerekiyor. Alessandro Paluzzi’nin son keşiflerine göre platform için arkadaşlar ile ortak not oluşturma sistemi de geliyor. Bu sistem direkt olarak çok fazla öne çıkmayan “Notlar” altyapısını merkeze alıyor. Ortak notlara verilen yanıtlar, şirketin geliştirme sürecindeki açıklamasına göre kişiler arasında bir grup sohbeti başlatacak. Platform için bir fotoğraf zinciri özelliği de geliştiriyor. Bu altyapıda kişiler bir fotoğraf zinciri başlatacak ve arkadaşlarından bu zincire fotoğraf eklemelerini isteyecek.

Bu zincire sadece “geri takip edilen takipçiler” ya da “yakın arkadaş” olarak belirlenen kişiler ekleme yapabilecek. Oluşturulan zincirden istenilen fotoğrafın kaldırılmasına izin verecek platform, bu özelliği önümüzdeki aylarda herkes için kullanıma sunacak. Alessandro Paluzzi’nin daha önceki keşiflerine göre Instagram ilk olarak bir planlanmış mesaj sistemi üzerinde çalışıyor. Bu sayede daha sonra gönderilmesi için özel mesajlar hazırlanabilecek gibi görünüyor.

Kantar'ın hazırladığı rapor, dünyanın dört bir yanından 18 bin tüketici ve bin pazarlama profesyoneliyle yaptığı görüşmelere dayanıyor.

Araştırma şirketi Kantar'ın paylaştığı yeni Media Reactions 2024 raporuna göre reklam verenlerin X'e karşı benimsediği olumsuz yaklaşım giderek güçleniyor. Raporda yer alan bilgilere göre; pazarlama profesyonellerinin yüzde 26'sı önümüzdeki yıl X'e yönelik harcamalarını azaltmayı planlıyor. Bununla beraber reklam verenlerin X'e olan güveninin tarihsel olarak düşük olması da dikkat çekiyor. 

Kantar'ın hazırladığı rapor, dünyanın dört bir yanından 18 bin tüketici ve bin pazarlama profesyoneliyle yaptığı görüşmelere dayanıyor. Rapor, Elon Musk'ın şirketi devralmasından bu yana X'in reklam işlerinin ne kadar gerilediğini gözler önüne seriyor. Kantar, pazarlamacıların yalnızca yüzde 4'ünün X'in markalar için güvenli olduğuna inandığını ortaya koydu.

Son bir buçuk yıl içinde nefret söylemi ve diğer olumsuz içeriklerle ilgili endişeler nedeniyle çok sayıda tanınmış şirket, reklam harcamalarını durdurdu veya yavaşlattı. Musk ayrıca nefret söyleminden endişe duyan markalara küfür ederek defolup gitmeleri gerektiğini söyledi. Bu hareketiyle büyük reklamverenleri de karşısına alan Musk ayrıca reklamverenleri “şantaj” yapmakla da suçladı. Elon Musk bununla da yetinmeyerek bir süre önce hem bir endüstri grubuna hem de birkaç küresel şirkete, platformu yasadışı bir şekilde boykot ettikleri gerekçesiyle dava açtı. 

Kantar'ın raporuna karşılık X, Financial Times'a yaptığı bir açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Reklamverenler, X'in artık her zamankinden daha güçlü marka güvenliği, performans ve analiz özellikleri sunduğunu ve tüm zamanların en yüksek kullanım seviyelerini gördüğünü biliyor.”

YouTube, algoritmasında yaptığı değişiklikler ile birlikte gençlere yönelik, şiddet içermeyen agresiflik içeren ve fiziksel görünümle ilgili videoların gösterimlerini azaltıyor. Yeni blog gönderisinde YouTube, bu tür videoların  "tek başına zararsız olabileceğini" ancak "bazı gençler için tekrar tekrar izlendiklerinde sorunlu olabileceğini" ifade etti. 

Bu kısıtlamalar, genç kullanıcıların zararlı içerikleri zincirleme bir şekilde izlemelerine engel olmayı amaçlıyor. Yeni algoritma, bu tür videoların hepsini engellemiyor zira bu içerikler YouTube'un içerik yönergelerine uygun. Sosyal medya devinin blog gönderisinde “Gençler, çevrimiçi tükettikleri içerikte ideal standartlara dair tekrar eden mesajlar gördüklerinde, yetişkinlere göre kendileri hakkında olumsuz inançlar geliştirmeye daha yatkındır” ifadeleri kullanıldı.

Dünya genelinde geçerli olacak yeni algoritma kısıtlamaları dünya genelinde uygulanacak. Bu kısıtlamalar ile birlikte belirli fiziksel özellikler, kilo ve zindelik temalı videolar, başkaları ile karşılaştırma içerdiği veya belirli standartlar övdüğünde içerikler kısıtlanacak. Bu videolar arasında makyaj videoları ve belirli fiziksel özellikleri öven fitness videoları da yer alacak.

YouTube’un Gençlik ve Aile Danışma Komitesi Üyesi Allison Briscoe-Smith, “Sağlıksız standartları veya davranışları idealize eden içeriklerin daha sık gösterilmesi, potansiyel olarak sorunlu mesajları vurgulayabilir — ve bu mesajlar, bazı gençlerin kendilerini nasıl gördüğünü etkileyebilir. Karşılaştırmaların doğal olarak yapıldığı bir dünyada, bu koruma önlemleri gençlerin sağlıklı kalıplar geliştirmelerine yardımcı olabilir." ifadelerini kullandı.

Dünyanın en çok kullanılan sosyal medya ağlarından olmayı sürdüren Instagram, “yapay zeka bilgisi” uyarısında güncelleme yapıyor.

Instagram içerisinde paylaşılan yapay zeka ile üretilmiş içeriklere bir süre önce “Made with AI” ibaresi eklenmeye başlanmıştı. Bu sistemi yeterince iyi geliştirmeyen firma, yapay zeka tarafından üretilmeyen içeriklere de “Made with AI” yani “Yapay Zeka ile Üretildi” ibaresini eklemeye başladı. Bu durum çok tepki çekince bir güncelleme yapmak zorunda kalan Meta, Instagram’da ve diğer uygulamalarında yapay zeka kullanıldığını algıladığı ya da düşündüğü içeriklerde “AI info” ibaresini kullanmaya başladı. Türkçeye “yapay zeka bilgisi” olarak çevrilen uyarılar hakkında yapılan açıklamada şunlara yer verilmişti: “Yapay zeka bilgisi: Bu gönderideki içeriği oluşturmak veya düzenlemek için üretken yapay zeka kullanılmış olabilir. Üretken yapay zeka nedir? Üretken yapay zeka, birtakım veri modelleri öğrenmiş bir bilgisayar modeli türüdür. Kullanıcılar görseller veya videolar gibi yeni bir şeyler oluştururken üretken yapay zekayı kullanabilir. Yapay zeka tarafından oluşturulan içeriği tanımana yardımcı oluyoruz İnsanlar yapay zeka ile oluşturulan içerikleri paylaşırken bu etiketi ekleyebilir. Ayrıca insanlar sistemlerimizin okuyabileceği yapay zeka sinyalleri içeren içerik paylaştığında da bunu ekliyoruz. Etiketsiz içerikler yine de yapay zeka ile oluşturulmuş olabilir.”

Meta, Snap ve TikTok, intihar ve kendine zarar verme gibi grafik içeriklerin yayılmasını engellemek amacıyla "Thrive" adını verdikleri yeni bir program başlattı.

Meta, Snap ve TikTok, intihar ve kendine zarar verme gibi grafik içeriklerin yayılmasını engellemek amacıyla "Thrive" adını verdikleri yeni bir program başlattı. Bu program, platformlar arası iş birliği sağlayarak, katılımcı şirketlerin ihlal edici içerikler hakkında birbirlerini uyarmasına olanak tanıyan sinyal paylaşımını içeriyor.

Thrive, ruh sağlığı tartışmalarının etrafındaki damgalamayı kaldırmayı amaçlayan Mental Health Coalition adlı kurum ile birlikte geliştirildi. Meta, programın teknik altyapısını sağlayarak, sinyallerin güvenli bir şekilde paylaşılmasına olanak tanıdığını belirtiyor. Bu teknoloji, daha önce online çocuk istismarına karşı mücadele amacıyla geliştirilen Lantern programında da kullanıldı. Thrive kapsamında, katılımcı platformlar, ihlal eden medyayla eşleşen karma değerleri paylaşarak birbirlerine sinyal gönderebilecekler.

Bu gelişme, sosyal medya platformlarının topluluk sağlığı ve güvenliği konusundaki sorumluluklarını daha ciddiye aldıklarını gösteren önemli bir adım. Thrive programı, özellikle genç kullanıcılar arasında yaygın olan kendine zarar verme ve intihar gibi ciddi sorunların önlenmesi için önemli bir iş birliği örneği sunuyor. Platformlar arasındaki bu türden koordinasyon, zararlı içeriklerin hızla tespit edilip kaldırılmasını kolaylaştırarak, potansiyel riskleri azaltabilir. 

İntihar ve kendine zarar verme içeriklerinin yayılması, yalnızca bu davranışları normalleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda kırılgan kullanıcılar için tetikleyici olabiliyor. Thrive, platformlar arası sinyal paylaşımı sayesinde bu tür içeriklerin hızla tespit edilip kaldırılmasına olanak tanıyarak, sosyal medya deneyimini daha güvenli hale getirebilir.

WhatsApp, durum güncellemelerine yeni bir özellik eklemeye hazırlanıyor. Meta çatısı altında faaliyet gösteren mesajlaşma platformu, kullanıcıların durum paylaşırken başka kişileri etiketleyebileceği bir özellik üzerinde çalışıyor.

Durum güncellemelerinde etiket özelliği: Yeni özellikle birlikte, durum güncellemelerinde bir kişiyi etiketleyen kullanıcı, bahsettiği kişinin bildirim almasını sağlayacak. Bu sayede, etiketlenen kullanıcılar, durum güncellemesi aracılığıyla başlatılan etkileşimleri takip edebilmiş olacak.

Kimlik gizli kalacak: Durum güncellemesini görüntüleyen diğer kişiler, kimin etiketlendiğini göremeyecek. Ayrıca etiketlenen kullanıcı, durumu yeniden paylaşma seçeneğine sahip olacak fakat orijinal paylaşanın kimliği gizli kalacak.

Beta aşamasında olan bu yeniliğin, gelecek haftalarda daha geniş bir kullanıcı kitlesine sunulması bekleniyor.

YouTube, izleyicilerin içerik izlerken duraklattıkları anları değerlendiren yeni reklam formatını daha geniş bir kitleye sunmaya başladı. ‘Durdurma reklamları’ adı verilen bu format, platformun reklam stratejisini değiştiren son yeniliklerden biri olarak dikkat çekiyor.

İlk olarak 2023’te sınırlı sayıda reklam veren ile test edilmeye başlanan durdurma reklamları, geçtiğimiz Nisan ayında Google’ın baş iş sorumlusu Philipp Schindler tarafından büyük ilgi gördüğü ve kârlı olduğu duyurulmuştu. Google, bu yeni reklam formatının büyük bir başarı yakaladığını ve reklam firmalarından olumlu geri bildirimler aldığını iddia ediyor. 

YouTube İletişim Müdürü Oluwa Falodun da, bu olumlu geri dönüşler sonrasında durdurma reklamlarının tüm reklam vermek isteyen şirketlere açıldığını doğruladı.

Geçtiğimiz hafta Reddit kullanıcıları, durdurma reklamlarının daha yaygın hale geldiğini fark etmeye başladı. YouTube’un bu yeni stratejisinin, izleyici deneyimini daha az kesintili hale getirmek için tasarlandığı iddia ediliyor. Ancak, durdurma reklamlarının normal reklamların sıklığını azaltıp azaltmayacağı konusunda platformdan net bir açıklama yapılmadı.

Bildiğiniz gibi daha önce de YouTube, daha az fakat daha uzun süreli reklamlar ile izleyici deneyimini dengelemeyi denemişti. 2023 yılında da geçilemeyen reklamlar platforma eklenmişti. Yeni reklam stratejisi, izleyici alışkanlıklarını nasıl etkileyecek ve bu durum uzun vadede YouTube’un reklam gelirlerine nasıl yansıyacak, merakla bekleniyor.

Instagram, 18 yaş altı kullanıcılar için yeni kısıtlamalar getirdiğini duyurdu. Gençlere ve çocuklara olan olumsuz etkisini azaltmak adına son yıllarda önemli çalışmalar yapan şirket, BBC’ye yaptığı açıklamada genç hesaplarının diğer ülkelerle birlikte Türkiye’de de ocak ayından itibaren kullanılmaya başlayacağını söyledi. Yapılan açıklamaya göre 18 yaş altı kullanıcıların hesapları otomatik olarak genç hesabına dönüştürülecek. 16 yaş altı kullanıcıların bu kısıtlamaları kaldırmak için hesaplarını ebeveynlerinin hesabına bağlaması gerekecek. Yeni önlemler kapsamında genç hesap kullanıcılarının hesapları otomatik olarak gizlenecek. Böylelikle yalnızca kullanıcıların kabul ettiği takipçiler paylaştıkları içerikleri görüp onlarla etkileşime geçebilecek. Aynı şekilde 18 yaş altı kullanıcılar yalnızca karşılıklı takip yapılan kişilerle mesajlaşabilecek. Instagram, bu uygulama ile ergenlerin Keşfet ve Reels gibi alanlarda karşılarına çıkabilecek içerikleri de filtreleyecek. Genç hesapların platformda 60 dakikadan fazla kalmasını engellemeye çalışacak platform, ebeveynlere geniş kontrol/denetleme imkanları tanıyacak.

Instagram bundan önce “yapay zeka bilgisi” uyarısında yapılan güncellemeyle gündeme gelmişti. Platform içerisinde paylaşılan yapay zeka ile üretilmiş içeriklere bir süre önce “Made with AI” ibaresi eklenmeye başlanmıştı. Bu sistemi yeterince iyi geliştirmeyen firma, yapay zeka tarafından üretilmeyen içeriklere de “Made with AI” yani “Yapay Zeka ile Üretildi” ibaresini eklemeye başladı. Bu durum çok tepki çekince bir güncelleme yapmak zorunda kalan Meta, Instagram’da ve diğer uygulamalarında yapay zeka kullanıldığını algıladığı ya da düşündüğü içeriklerde “AI info” ibaresini kullanmaya başladı.

LinkedIn, kullanıcı verilerini izinsiz yapay zekâ eğitiminde kullanmakla suçlanıyor. Gizlilik politikaları güncellenmeden veriler toplandı.

Dünyanın önde gelen profesyonel ağlarından biri olan LinkedIn, kullanıcı verilerini izinsiz olarak yapay zekâ eğitiminde kullanmakla suçlanıyor. Kullanıcılar, LinkedIn'in bu adımını fark etmeden önce, sosyal ağ platformunun gizlilik politikalarını güncellemeden bu verileri topladığını iddia ediyor.

LinkedIn, kullanıcı verilerini yapay zekâ modellerini eğitmek için kullanmadan önce yeni bir gizlilik ayarı ve devre dışı bırakma formu sundu. LinkedIn, bu değişiklikleri yansıtan güncellenmiş bir gizlilik politikası yayınladı. Yeni gizlilik politikası şu ifadeleri içeriyor: “Kişisel verilerinizi ürün ve hizmetleri iyileştirmek, yapay zekâ (AI) modellerini geliştirmek ve eğitmek, hizmetlerimizi kişiselleştirmek ve iç görüler elde etmek için kullanabiliriz.»

LinkedIn, yapay zekâ asistanı gibi özellikler için kullanıcı verilerini kullanırken, bu durumu gizlilik politikalarında açıkça belirtmedi. Kullanıcılar, hesap ayarlarında “Üretken Yapay Zekâ İyileştirmesi için Veriler” seçeneğini devre dışı bırakabilirler. Ancak bu daha önce gerçekleşen veri kullanımını etkilemez. Bu adım LinkedIn ve bağlı kuruluşlarının kişisel verilerinizi ileriye dönük yapay zeka modelleri için kullanmamasını sağlar. Verilerin yapay zekâ eğitiminde kullanılmasını engellemek için ayrıca LinkedIn Veri İşleme İtiraz Formu'nu doldurulması gerekir.

LinkedIn'in bu adımı kullanıcıların tepkisini çekmiş durumda.Gizlilik politikalarının güncellenmesi ve kullanıcıların bu konuda bilgilendirilmesi, sosyal ağ platformunun geleceği için kritik önem taşıyor. Kullanıcıların, verilerinin nasıl kullanıldığını tam olarak anlamaları ve buna göre gerekli önlemleri almaları gerekiyor. Bu süreçte LinkedIn'in kullanıcı güvenini yeniden kazanması için şeffaf ve açık bir iletişim sağlaması bekleniyor.

YouTube, içerik üreticilerin etkileşimini artırmak amacıyla Communities yani Topluluklar adlı yeni bir özelliği duyurdu. Bu alan, kullanıcıların yaratıcı kanallarında diğer hayranlarla etkileşimde bulunmalarını sağlayan, Discord benzeri bir platform sunuyor.

YouTube'un Communities özelliği izliyecilerin içerik üreticilerin ürettiği videoları dışında kendi içeriklerini paylaşabileceği ve tartışmalara katılabileceği bir ortam sağlıyor. Geçmişte izleyiciler yalnızca videolar altında yorum yapabiliyorken, şimdi bu yeni özellik sayesinde hayranlar ortak ilgi alanları etrafında etkileşimde bulunabilecek.

Şu an için yalnızca abonelere sunulacak olan bu özellik, YouTube'un Ürün Yönetimi Direktörü Bangaly Kaba tarafından tanıtıldı.

YouTube, yeni özelliğini şu anda mobil cihazlarda sınırlı bir grup yaratıcı ile test ediyor. 2025'in başlarında daha fazla kanala açılması planlanıyor. Bu özellik, daha önce 2016 yılında başlatılan ve izleyicilerin birbirleriyle etkileşimde bulunmasına izin vermeyen mevcut topluluk özelliğiyle karıştırılmaması gerektiğinin altını çizelim.

YouTube'un Communities özelliği, içerik üreticileri ve hayranları arasında daha derin bir etkileşim sağlayarak topluluk duygusunu güçlendiriyor. İzleyicilerin kendi içeriklerini paylaşmalarına olanak tanıyarak kullanıcı üretimi içeriği teşvik ediyor.

Bu özellik, yaratıcıların farklı platformlara yönelmeden izleyiciyle iletişimini merkezi bir yerde yönetmesini sağlarken, aynı zamanda bağlılık ve sadakati artırarak potansiyel gelir artışına katkıda bulunuyor. Ayrıca YouTube’un diğer sosyal medya platformlarıyla rekabet edebilmesini ve kullanıcı deneyimini zenginleştirmesini destekliyor.

Geçtiğimiz haftalarda Fransa'da tutuklanan Telegram CEO'su Pavel Durov, devletlerin bilgi taleplerini kabul edeceklerini açıkladı.

Mesajlaşma uygulaması Telefram, "devletler istediği zaman istenilen kişilere ait Telefon, IP Adresi, Konum gibi bilgileri paylaşacağını" açıkladı. Açıklama, firmanın geçtiğimiz haftalarda Fransa'da bir süre gözaltında kalan CEO'su ve kurucusu Pavel Durov'dan geldi. 

Durov platformun hizmet koşullarının suçluları platformdan uzaklaştıracak şekilde güncellendiğini açıkladı. Durov'un Fransa'da gözaltına alındığı süreçte karşılaştığı suçlamalar arasında, platformun çocukların cinsel istismarına ait paylaşımları yaydığı iddiaları yer alıyordu. 

Telegram'ın devletlerden gelen taleplere tepkisi değişiyor

Telegram şimdiye kadar devletlerden gelen veri taleplerine çok da olumlu yaklaşmıyor ve moderasyon konusunda da oldukça gevşek politikalar izliyordu. Yeni açıklama ise platformun bu açıdan yeni bir yola gideceğine işaret ediyor olabilir. Merkezi Birleşik Arap Emirlikleri'ndeyer alan Telegram yıllardır içerik kaldırma taleplerine de cevap vermiyor ve bilgi taleplerini de genelde görmezden geliyordu. 

Durov açıklamasında, uygulamanın kötüye kullanımını engellemek için yapay zekâ ve moderatör ekibi aracılığıyla sorunlu içerikleri tespit etmeye ve arama sonuçlarından kaldırmaya başladıklarını da ifade etti. Fransız savcılar, Durov'a uygulamada işlendiği iddia edilen suçlar nedeniyle dava açmıştı. 

Soruşturma süresince Fransa'dan çıkmasına izin verilmeyen Durov ise suçlamaları reddetmişti. Durov'un yönetimindeki Telegram, Avrupa Birliği, İran, Tayland gibi pek çok farklı ülke ve yönetim tarafından tepki almıştı. Bakalım Telegram yeni dönemde nasıl bir yol izleyecek. 

WhatsApp'ın beta sürümünde tespit edilen yeni bir özellik, dolandırıcıların gönderdiği mesajları artık otomatik olarak filtreleyecek.

Android için WhatsApp beta 2.24.17.24 güncellemesinde keşfedilen yeni özellik, bilinmeyen hesaplardan gelen mesajları otomatik olarak engellemeye odaklanıyor. Bu özellikle, belirli bir süre içinde alışılmadık derecede yüksek sayıda mesaj gönderen bilinmeyen hesaplardan gelen mesajları engellemek üzerine geliştirilen bir özellik. Artık kullanıcılar dilediği takdirde bu türden mesajların otomatik olarak engellenmesine onay verebilecek ve rahatsız edilmekten kaçınabilecek.

Bilinmeyen hesaplardan gelen spam mesajlara son

Yeni güvenlik özelliği şu aşamada beta sürümde test edildiğinden sadece beta test kullanıcıları tarafından kullanılabiliyor ancak gelecekte kararlı sürüm ile birlikte herkesin kullanımına sunulacak. Kullanıcılar özellik kullanıma sunulduğunda uygulamanın ayarlar kısmındaki gelişmiş gizlilik seçenekleri altında yer alan "yeni bilinmeyen hesap mesajlarını engelle" seçeneğini etkinleştirerek bu mesajlardan kurtulabilecek.

WhatsApp, kullanıcılarının potansiyel spam ya da dolandırıcılık girişimlerine karşı daha güvende olmasını sağlamak adına bu özelliği etkinleştirmenizi öneriyor ancak bu özelliğin tüm bilinmeyen mesajları engellemediğini belirtmekte fayda var. WhatsApp’ın geliştirdiği algoritma mesaj gönderim oranlarını takip ederek, şüpheli bir durum olmadığında engellemeyi otomatik olarak kaldıracak ancak sizde numarası kayıtlı olmayan bir tanıdığınızın arka arkaya attığı mesajlar veya gönderdiği herhangi bir link de yanlışlıkla da olsa spam olarak görülebilir. Bu sürecin doğru işlemesi ve doğru tespitlerin yapılabilmesi için beta süreci oldukça önemli.

Popüler yapay zeka destekli sohbet botu ChatGPT’nin geliştiricisi OpenAI, kısa süre önce hacklendi. Öyle ki şirketin X hesabı, kripto para dolandırıcıları tarafından ele geçirildi. Şirket bu hack olayını doğruladı. İşte ayrıntılar...

OpenAI X hesabı çalındı

OpenAI’in Newsroom hesabını ele geçiren kripto dolandırıcıları, şirketin kripto para piyasasına girdiğini iddia eden sahte bir paylaşım yaptı. Paylaşımda bir bağlantı da ekleyerek kullanıcıları bu siteye yönlendiren dolandırıcılar, ziyaretçilerden cüzdanlarını bağlamalarını istedi. Bu da dolandırıcılık amacıyla kullanıcıların varlıklarını hedef alan bir yöntem olarak kullanıldı.

Hesaptan paylaşılan gönderide şu yazıyordu: We’re very happy to announce $OPEANAI [sic]: the gap between Al and blockchain technology,” the post read. “All OpenAI users are eligible to claim a piece of $OPENAI’s initial supply. Holding $OPENAI will grant access to all of our future beta programs.

Yakın zamanda OpenAI için benzer bir hack olayı daha gerçekleşmişti. Öyle ki şirketin CTO’su Mira Murati’nin hesabı ele geçirilmişti. İddiaya göre Newsroom hesabını ele geçiren hackerlar bu işin de arkasındaydı.

Kripto para dolandırıcıları, son zamanlarda popüler X hesaplarını hedef alıyor. Özellikle şirketlere ait hesaplar, kullanıcıların daha fazla güven duyması nedeniyle dolandırıcılar için cazip hale geliyor.

Google, şüphesiz şu anda yapay zekâ teknolojileri konusunda en öne çıkan şirketlerden biri. Özellikle Gemini modelleriyle karşımıza çıkan şirket, yapay zekâyı hizmetlerine entegre ediyordu. Google Fotoğraflar da bunlardan biriydi. Bu hizmette fotoğraf düzenleme de dahil birçok yapay zekâ özelliği görüyorduk.

Şimdi ise Google Fotoğraflar’a çok büyük bir yenilik eklendi. Şirket, video düzenleme aracına yapay zekâ getirdi.

Google Fotoğraflar’ın Android ve iOS uygulamalarının video düzenleme aracı için yapay zekâ destekli video ön ayarlar eklenmeye başladı. Güncellenen araçla birlikte artık kullanıcılar videoları çok daha kolay bir şekilde düzenleme imkânı yakalayacaklar.

Şirket tarafından dün akşam yapılan açıklamaya göre yapay zekâ, araca hassas kırpmadan renkleri iyileştirme ve video hızını ayarlamaya kadar birçok yenilik getiriyor. Otomatik kırpma, ışığı ayarlama, efekt uygulama gibi işlevler de güncellemeyle araca eklendi. Örnekleri Google tarafından paylaşılan GIF'lerden görebilirsiniz.

Google Fotoğraflar’ın video düzenleme aracına gelen yapay zekâ özellikleri kullanıma sunulmaya başladı ve birkaç hafta boyunca devam edecek. Yani herkese ulaşması biraz zaman alabilir.

Incogni, sosyal medya platformlarının veri kullanımı ve verileri koruma yöntemlerini analiz ettiği bir çalışma yaptı. Sonuçlar, bu konuda en güvenli ve en riskli platformları ortaya çıkardı.

Dünya çapında milyarlarca insan sosyal medya platformlarını kullanıyor. Durum böyle olunca da verilerin korunması konusunda gizlilik ve güvenlik büyük önem taşıyor. Her bir platformun bu konuda hamleleri olsa da hepsi aynı güvenliği sağlamıyor.

Gizlilik konusunda en riskli platformlar Facebook ve LinkedIn, en güvenliler ise Reddit ve Snapchat oldu

Sadece veri toplama kategorisinde Telegram en güvenli, Instagram en riskli platform oldu

Diğer kategorileri çıkarıp sadece veri toplama tarafına baktığımızda ise farklı bir liste görüyoruz. Burada Telegram en az riskli olmayı başarmış. Onu Whatsapp ve Reddit takip ediyor.

Veri toplamada en risklilerde ise son sırada Instagram bulunuyor. Arkasında Facebook, Facebook Messenger ve YouTube var. Yine Meta platformlarının sonlarda yer alması dikkat çekiyor. Bu listede üstte yer alan tek platform WhatsApp. O da uçtan uca şifreleme özelliği nedeniyle güvenli uygulamalar arasında öne çıkmayı başarmış.

Bunun dışında çalışma, platformların kullanıcı verilerini hesaplar silinse bile 180 güne kadar elinde tutabildiğini gözler önüne sermiş. Yani hesabınızı silseniz bile veriler 6 aya kadar kalmaya devam ediyor. Bu da olası saldırılar konusunda ciddi bir risk.